KAFİYE VE REDİF – KÂFİYE DÜZENLERİ

KAFİYE VE REDİF – KÂFİYE DÜZENLERİ

Kâfiye ve redif, şiirde ahengi sağlayan en önemli etkenlerden biridir. Çünkü bir şiirde tekrar edilen sözler veya sesler ahenk sağlar. Zaten şiir gibi türlerin insanlar tarafından sevilerek okunmasının nedenlerinden birisi de kulağa hoş gelmesidir. Bu da sağlayanların başında kâfiye ve redif gelir.

Kâfiye: Dize sonlarında genelde kelimelerin kökünde veya farklı görevlerde kullanılmış ekler arasında olan benzerliğe kâfiye denir.
Bir dörtlükte veya beyitte kâfiyeyi doğru olarak bulabilmek için içinde benzer seslerden oluşan son sözcük alınır. Son sözcükler aynen tekrar ederse kendinden önceki sözcükle beraber alınır. (Bu durumda tekrar edilen sözcükler aynı anlamda kullanılırsa zaten sözcük halinde olan redif olmuş olur.) Sözcüklerin önce kökleri incelenir. Eğer köklerde ortak ses varsa bu sesler kâfiye demektir. Eğer ortak sesler yoksa bu defa kâfiyeyi eklerde aramak gerekir. Şunu da unutmamak gerekir ki bir kelimenin kökündeki ses ile diğer kelimenin eki arasında da kâfiye olabilir.

Bir dörtlükte önce mutlaka kâfiye bulunmalıdır. Önce redif bulunursa kâfiye bulmada yanlışlık olabilir. Zaten bir şiirde kâfiye yoksa redif de aranmamalıdır.

Örnek:
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Bu dörtlüğü inceleyelim. Mısraların sonundaki kelimeleri almalıyız.
-yaşarım
-şaşarım
-aşarım
-taşarım

yaş+a-r-ım
şaş-ar-ım
aş-ar-ım
taş-ar-ım

Burada kelimelerin köklerine baktığımız zaman yaş+ isim kökü, diğerleri de fiil köküdür. “Yaş” ismine gelen “a” isimden fiil yapan ek olarak kullanılmıştır. “r” geniş zaman eki, “ım” ise 1. teklik şahıs ekidir.
diğer sözcüklerde ise geniş zaman eki olarak “ar” kullanıldığından buradaki “ar”ların görevleri aynı değildir. Bundan dolayı “aşar”lara kafiye “ım”lara da redif demek durumundayız. Burada “r”leri geniş zaman eki olarak değerlendirip “a”ları da yardımcı ünlü olarak da düşünenler vardır. Ancak Muharrem Ergin’in “Türk Dili” kitabında geniş zaman eki olarak “r”, “ar” ve “er” olarak verilir. Buna bakıldığında ise “ar”ları da bölmek mümkün olamayacağından “aşar”ları kafiye olarak almak gerekir.
Kâfiye Çeşitleri
1- Yarım Kâfiye: Dize sonlarında tek ses benzerliğinden oluşan kâfiyeye yarım kâfiye denir.

Örnek:
Benim çektiğimi kim çeker
Gözlerinden kanlı yaş döker
Bulanık bulanık akar
Dağların seliyim şimdi
Bu örnekte kelime köklerine bakıldığında
çek-
dök-
ek-
seslerinde benzer sesler bulunmatadır. Bu benzer sesler birer tane olduğundan yarım kâfiye olur. “Er”lerin hepsi geniş zaman eki olarak kullanıldığından rediftir.
Kafiye düzeni ise: a,a,a, (düz kâfiye)

2- Tam Kâfiye: Dize sonlarında iki ses benzerliğinden oluşan kâfiyeye tam kâfiye denir.

Örnek:
Benim gönlüm bir kelebek
Dolaşıyor çiçek çiçek
Tükenecek ömrü böyle
Çırpınarak, titreyerek
Orhan Seyfi Orhon
Yukarıdaki dörtlüğün dize sonlarına baktığımızda sadece “ek” seslerinin benzer olduğunu görüyoruz. Bunlara tam kâfiye denir. Kaldı ki “kelebek” ve “çiçek” kelimeleri kök halindedir. Burada redif olamayacağından işimiz daha da kolay olur.

Örnek:
Hânedan kişiler hep  yoksul  olmuş
Düşman kapısında bağlı  kul  olmuş
O nazlı gelinler şimdi  dul  olmuş
Cemiyet dağılmış, canan kalmamış
Rıza Tevfik Bölükbaşı
Bu örnekğe bakıldığında ise “olmuş” sözcükleri üç dizenin sonunda tekrar edilmiş. Bu sözcükler tekrar edilidğinden bir önceki sözcüğü de incelemeye almamız gerekir.
-yoksul olmuş
– kul olmuş
-dul olmuş
-kalmamış

Şimdi yoksul, kul ve dul kelimelerinin köklerine bakacağız. Bu kelimelerin hepsi kök halinde olduğundan benzer olan seslere kâfiye diyeceğiz. Bu durumda “ul”lara tam kâfiye demek durumundayız. “Olmuş” da sürekli tekrar ediliğinden, anlam ve görevleri de aynı olduğundan sözcük halinde olan bir rediftir.
3- Zengin Kâfiye:Dize sonlarında ikinden fazla ses benzerliğinden oluşan kâfiyeye de zengin kâfiye denir.
Örnek:
Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost ilinden avareyim
Gel gör beni aşk neyledi
Yunus Emre
Bu dörtlük de şöyle incelenir:
Önce dize sonlarındaki kelimler alınır.
– bîçâreyim
– yâreyim
– âvâreyim
– neyledi
Bu kelimelerin köküne bakacağız.
– bîçâre
– yâre
– âvâre

Kelimelerin köklerindeki benzer sesler var: “âre”ler zengin kafiye olur.
“y” kaynaştırma, “im” ise birinci iyelik eki olduğundan “yim”ler de redif olur.
“Gel gör beni aşk neyledi” dize de bu şiirde nakarattır. Onun için incelemeye gerek yoktur.

4- Tunç Kâfiye:Dize sonlarında bir sözcüğün seslerin başka bir dizedeki sözcüğün içinde tekrar ederse tunç kâfiye olur.  Ancak tunç kâfiye olabilmesi için en az üç sesin olması gerekir. Çünkü tunç kâfiye bir zengin kâfiye çeşididir.
Örnek:
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı  duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim  var
Mehmet Âkif Ersoy

“Var”tunç kâfiyedir. Çünkü “var” kelimesini oluşturan seslerin hepsi “duvar” kelimesinin içinde var. Bunlara zengin kâfiye de denilebilir. Çünkü tunç kafiye aynı zamanda bir zengin kafiye çeşidir.

Örnek:
Her şey akar, su tarih, yıldız, insan ve  fikir;
Oluklar çift; birinden nur akar; birinden  kir.
Necip Fazıl Kısakürek
“Kir”tunç kâfiyedir. Çünkü “Kir” kelimesini oluşturan seslerin hepsi “fikir” kelimesinin içinde var. Bunlara zengin kâfiye de denilebilir. Çünkü tunç kafiye aynı zamanda bir zengin kafiye çeşidir.
Örnek:
Durgunlaşıp engin, silinirken  k ı r ı ş ı k l a r,
Oklar gibi fışkırmada her yandan  ı ş ı k l a r…
“ışıklar”tunç kâfiyedir. Çünkü “ışıklar” kelimesini oluşturan seslerin hepsi “kırışıklar” kelimesinin içinde var.
Not: “Işık”lara zengin kafiye, “lar” da redif denilebilir.
5- Cinaslı Kâfiye: Sesteş sözcüklerle ve ortak kök olan sözcüklerle yapılan kâfiye cinaslı kâfiye denir.
Örnek:
Niçin kondun a bülbül
Kapımdaki asmaya
Ben yarimden vazgeçmem
Götürseler asmaya

“Asmaya” kelimeleri yazımları aynı anlamları farklı olduğu için cinas olur. Cinas olan sözcükler de cinalı kafiye olur.
Örnek:
Kendin çöz kendin tara
Değmesin el başına
Ben yarime kavuştum
Darısı el başına

“El başına” kelimeleri yazımları aynı anlamları farklı olduğu için cinas olur. Cinas olan sözcükler de cinalı kafiye olur.
Redif:Kâfiyeden sonra gelen yazımı, anlamı, görevi aynı olan ek veya söcüklere redif denir. Redif bazen ekler de olur, bazen de sözcüklerde olur. Bazen de hem ekte hem de sözcükte olur.
Redif ile ilgili yukarıda birkaç örnek var. Şimdi bir tane de burada inceleyelim:
örnek:
Zannetme ki şöyleböyle bir söz
Gel sen dahi söyleböyle bir söz
Yukarıdaki beyitte “böyle bir söz” kelimeleri redif, ondan önceki “öyle” sesleri ise zengin kafiyedir..
örnek:
Kimsesiz hiç kimse yok, var herkesin birkimsesi
Kimsesiz kaldım meded, ey kimsesizlerkimsesi
Not:Rediflerde önemli olan yazımı ve görevinin aynı olmasıdır. Ancak kalın ünlü ile ince ünlüler bu konuda dikkate alınmaz. Yani öğrenilen geçmiş zaman eki olarak kullanılan “mış” ile “miş” redif olarak kullanılır. Buradaki gibi ünlü değişiklikleri dikkate alınmaz.

——————————————————————————–

KÂFİYE DÜZENİ VE ÇEŞİTLERİ
Bir şiirin kafiye düzeni kafiyesi dikkate alınarak yapılır. Kafiyesi aynı olan dizeler aynı harfle isimlendirilirler. İsimlendirme sonunda ise kâfiyenin düzenine bakarak isimlendirilir.
Kafiye Düzeni Çeşitleri Şunlardır:
1.Düz Kafiye Düzeni
2.Çapraz Kafiye Düzeni
3.Mani Tazı Kafiye Düzeni
4. Sarmal Kâfiye Düzeni
Düz Mani Düzeni: Kâfiye şeması
a
a
a
b
şeklinde olan şemalardır. Burada da görüldüğü gibi 1. dize ile 2. dizenin; 3. dize aynı kafiyedir. 4. dizenin kafiyesi farklı olabilir.
veya
a
a
a
a
Burada olduğu gibi bir dörtlükte bütün dizelerin kâfiye aynı olabilir.
a– Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
a– Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
a– O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
a– O benimdir, o benim milletimindir ancak!

Örnek:
Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost ilinden avareyim
Gel gör beni aşk neyledi
Yunus Emre
Çapraz Kâfiye Düzeni:Kâfiye şeması
a
b
a
b

şeklinde olan şemalardır. Burada da görüldüğü gibi 1. dize ile 3. dizenin; 2. dize ile de 4. dizenin kafiyesi aynıdır. Bundan dolayı buna çapraz kafiye denir.
Mani Tarzı Kâfiye Düzeni:Bu kâfiye düzeni mânininkine benzediğinden bu isimle anılmıştır. Maniler a,a,x,a şeklindeki kafiye şemasına sahiptir. Mani tarzı kâfiye de şu şekildedir:
a
a
b
a

şeklinde olan şemalardır. Burada da görüldüğü gibi 1. dizenin 3. dizenin ve 4. dizenin kafiye aynı; 4. dizenin kafiyesi ise farklıdır.

Sarmal Kâfiye Düzeni:Kâfiye şeması
a
b
b
a

şeklinde olan şemalardır. Burada da görüldüğü gibi 1. dize ile 4. dizenin; 2. dize ile de 3. dizenin kafiyesi aynıdır. Bundan dolayı buna sarmal kafiye denir.
Örnek:
a– Niçin kondun a bülbül
b– Kapımdaki asmaya
a– Ben yarimden vazgeçmem
b—Götürseler asmaya

ALINTIDIR…

Yorum bırakın