Türkçe de Çekim ve Yapım EkLeri

EKLER…

EKLER

Ekler

Türkçe eklemeli (sondan eklemeli) bir dildir. Türkçede değişmez kökler, onlardan türetilen gövdeler ve kök ve gövdelere eklenen yapım ve çekim ekleri vardır.

Dilimizi kullanışlı hâle getiren; aynı kelimelerle farklı anlamlar ifade edilmesini, kelime haznesinin genişlemesini sağlayan, eklerdir.

Ek Nedir?

Kelimelerle cümleler kurmak, onlara cümle içinde görev yüklemek ve kelimelerden yeni kelimeler türetmek amacıyla onlara eklenen seslere/hecelere ek denir.

Kelimelere cümlede görev yüklenirken ve onlardan yeni kelimeler türetilirken öncelik yapım eklerinindir. Yapım eklerinin üzerine çekim ekleri gelir. Ama bir iki ek haricinde çekim ekinin üzerine yapım eki getirilemez.

Ekler kendilerinden önceki kelimelere bitişik yazılır. Yalnız, “mİ” soru eki her zaman ayrı yazılır; “ek-fiil”in kendisi, yani “i-(mek)” de ayrı ya da bitişik yazılabilir. Zaten ek-fiil bitişik yazıldığında düşer, sadece zaman eki kalır:

mİ: Gelmedi mi?
i(mek): Gelecek idi, gelecekti

Ekler yapım ve çekim ekleri olmak üzere ikiye ayrılır.
Yapım ekleri anlam;  çekim ekleri de görev belirler.

I. ÇEKİM EKLERİ

Kelimelerin çekimlenerek değişik yerlerde ve görevlerde kullanılmasını sağlayan eklere çekim eki denir.

Çekim ekleri, kelimelerin diğer kelimelerle bağ kurmasını, kelimelerin cümlede görev almasını, hâlini, sayısını, zamanını, şahsını belirtir. Kısaca çekim ekleri kelimelerin cümle içerisinde kullanılmasını sağlar.

Kök veya gövde hâlindeki kelimeler ancak çekim eklerini alarak diğer kelimelere bağlanır, zaman ve şahıs anlamı kazanır.

“Kardeş kitap yer sor.”

Bu kelime dizisi bu hâliyle ancak bir kelime yığınıdır. Bir maksat, duygu, fikir, haber, bilgi ifade etmez. Ancak “bu kelimelerle ne söylenmek istenebilir”, sorusundan hareketle bir şeyler uydurulabilir ki bu yolla bu kelimelerin ne için söylendiği kesin olarak bilinemez.

Öyleyse bu kelime yığınını anlaşılır hâle getirmek için çekim eklerine ihtiyaç vardır. Çeşitli çekim ekleriyle bu kelimelerden anlamlı cümleler çıkarabiliriz:

  • “Kardeşine kitabın yerini sor.”
  • “Kardeşimden kitapların yerini soracağım.”
  • “Kardeşin kitabının yerini sordu.”

Çekim ekleri eklendiği kelimenin anlamını değiştirmez. Çekim ekleri yeni kelimeler türetmeye yarayan ekler değildir; yani bu ekler kelimenin anlam ve türlerini değiştirmeyen eklerdir. Yukarıdaki örnekte değişik çekimlere rağmen kelimelerin anlamlarının değişmediği görülür.

Çekim ekleri getirildikleri kelimenin türüne göre ikiye ayrılır: 

İsim çekim ekleri ve Fiil çekim ekleri

A. İSİM ÇEKİM EKLERİ

İsimlerin ve isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onları diğer isimlere, edatlara, fiillere bağlayan; cümle içindeki görevlerini belirleyen, ait oldukları kişileri belirten ve isimlerin çeşitli durumlarını bildiren eklerdir.

İsim çekim ekleri şunlardır:
1-Hâl ekleri: -i, -e, -de, -den, -in, -ce, -le
2-İyelik ekleri: -m, -n, -i, -si, -miz, -niz, -leri
3-Çoğul eki: -ler
4-Soru eki: mi
5-Ek-fiil: -dir, -idi, -imiş
6-Tamlama ekleri: -in,
7-İlgi zamiri -ki

1. HÂL (DURUM) EKLERİ

İsimleri isimlere, fiillere, edatlara bağlayan, diğer kelimelerle ilişki kurarak isimlerin cümlede görev kazanmasını sağlayan eklerdir.

İsmin hâllerinin başında yalın hâl (nominatif) gelir, ama bu hâlin eki olmadığı için sıralamaya dahil etmedik; isimler konusunda işlenmiştir.

a. -İ Belirtme/Yükleme Hâl Eki

• Fiildeki işten, hareketten, eylemden etkilenen varlığı belirtir. Yani bu eki alan isimler cümlede belirtili nesne görevinde bulunur.

ev-i gördüm, kapı-y-ı açtım, okul-u boyadılar, gül-ü koparmayın…

İsmi fiile bağlar.

Çocukları buradan kim alacak?
Babası çocuğu çağırdı.
Şimdi soruları cevaplayın.
Burada kimi bekliyorsunuz?

Türkçede iki tane -i eki vardır:  

-i: iyelik eki: (onun) kalem-i
-i: belirtme hâl eki: kalem-i (kim aldı?)

 b. -E Yönelme Hâl Eki

• İsimleri fiillere, bazen de edatlara bağlar.  

• Yönelme hâlinde, ismin belirttiği kavrama yöneliş, dönme söz konusudur.

okul-a git, ev-e dön…

• Eklendiği kelimelere farklı anlamlar katar ve değişik anlam ilişkileri kurar.  

• Yönelme, yaklaşma, ulaşma bildirir. Bu eki alan kelimeler cümlede dolaylı tümleç ve yüklem olabilir:

Bugün okula gitti.
Benim itirazım yapılan haksızlığa. (haksızlığadır: yüklem)

• Fiyat, araç ile anlamı katar:

Kitabı bin liraya aldı. (karşılığında)
Bu iş kaç paraya olur?

• Zaman bildirir, zarf tümleci yapar:

Bu iş sabaha biter.
Haftaya size gelelim.

• Yer bildirir:

Bizi karşılamak için kapıya geldi.

• İsimleri edatlara bağlar:

Akşama kadar okulda ders çalıştık.
Sabaha karşı varırız.
Yaşına göre ağır bir işte çalışıyordu.

• Deyim kurar:

Ağzına geleni söyler.
İşleri yoluna koymak
Başına buyruk.
Başa gelen çekilir.
Çok cana yakın bir çocuktu.

• İçin, aitlik, amaç ilgisi kurar:

Bunu size aldık. (sizin için)
Sana bir iyilik düşünüyorlar. (senin için)
Annesini görmeye gitti.

• İkilemeler kurarak durum bildirir:

Otobüse nefes nefese yetiştiler.
İki ahbap kafa kafaya vermiş…

• “-an, -en” sıfat-fiil ekleriyle birleşerek abartma anlamı veren ikilemeler kurar:

Soran sorana,
geçen geçene,
giden gidene…

• Şekilce çekimli fiil olan fakat fiil özelliğini kaybetmiş söz gruplarına gelir:

Geçmiş olsuna gitti. (demeye)

c. -DE Bulunma Hâl Eki

• İsimleri fillere bağlar.

ev-de oturma, okul-da öğren, yurt-ta kaldı, devlet-te bulunuyor…

• Cümlede dolaylı tümleç, zarf tümleci ve yüklem yapar:

Eski İstanbul’da ne güzel günler yaşanmış. (dolaylı tümleç)
Saat yedide mi gelecekmiş? (zarf tümleci)
Her şey yerli yerinde. (yüklem)

• Zaman bildirir:

Okullar bu yıl da eylülde açılacak. (zarf tüml.)

• Fiili durum yönüyle niteler:

Suyu bir yudumda içti. (zarf tüml.)
Siz ayakta kaldınız.
Çamaşırları elde yıkıyormuş.

• Zaman ve sayı bildiren kelimelere eklenerek ölçü, miktar bildirir:

Yılda yirmi gün izni var.
Haftada bir geliyor.
Yüzde yetmiş başarı vardı.

• İkilemeler kurar:

Ayda yılda bir uğrar oldu.
Elde avuçta ne varsa bitti.

• Eklendiği kelimeyi sıfat yapar:

Parmak kalınlığında yaprakları var.

• Yapım eki görevi görür:

Gözde sanatçılarımızdandı.
Peyami Safa’nın “Sözde Kızlar”ını okudun mu?
Sözde Ermeni soykırımı…

d. -DEn Ayrılma/Uzaklaşma Hâl Eki

• İsimleri fillere bağlar.

okul-dan çıktı, ev-den ayrıldı, yurt-tan geliyor, devlet-ten istedi…

• Eklendiği kelimeyi dolaylı tümleç yapar; yer, ayrılma, uzaklaşma bildirir:

Ali, evden yeni çıktı.
Birçok seneler geçti dönen yok seferinden.

• Edat tümleci ve yüklem de yapar.

Gönüldendir şikâyet. (yüklem)
Bebek gürültüden uyandı (edat tümleci)
Yalnızlıktan sıkıldım. (edat tümleci)

• Durum bildirir:

Yağmur hafiften yağıyor.
Ben onu yakından tanırım.

• Üstünlük, karşılaştırma bildirir:

Kıldan ince
baldan tatlı
Erzurum’dan soğuk şehir yok.
Bundan iyisi bulunmaz.

• Bütünün parçasını, bütünden ayrılmayı ifade eder:

Verilen pastadan bir dilim yedi.
Soruların cevabını sözlerimden çıkaracaksınız.
Canından can vermek istiyordu.

• İsimleri edatlara bağlayarak edat grubu ve edat tümleci oluşturur:

Akşamdan beri seni arıyoruz.
Yemekten sonra çayı nerede içeceğiz?

• Sebep bildirir:

Soğuktan tir tir titriyordu.
Yorgunluktan uyuyuverdi.

• İsim tamlamalarında tamlayan ekinin (-in) yerine kullanılır:

Geçen gün öğrencilerden biri yanıma geldi.
Bu ürünlerden hangisini istediğinizi söyleyin.

• Yapım eki özelliği kazanarak eklendiği kelimeyi sıfat yapar:

Sıradan insanlarla düşüp kalkma diyordu.
Sudan sebeplerle buradan ayrılıp gitti.
Toptan satış
Uzaktan akraba
En içten duygular

• İkilemeler kurar:

Zavallı çocuk günden güne eriyor.
Baştan başa bizim bu topraklar.
Durumumuz yıldan yıla kötüye gidiyor.
Dünden bugüne ne değişti ki…

• Varlıkların neden, hangi maddeden yapıldıklarını bildirir:

Üstüne yünden bir kazak almıştı.
Tahtadan kılıçlarla oynuyorlardı.
Ayı derisinden post; Rus’tan dost olmaz.

• Zaman anlamlı kelimelere gelerek zaman anlamı katar:

Bu işi dünden halletmeliydik.
Yarın geceden yola çıkmayı düşünüyoruz.

e. -CE Eşitlik Hâl Eki

• İsimlere ve isim soylu kelimelere eklenerek çeşitli anlamlar katar. Türkçe’nin işlek eklerinden biridir. Bu eki alan kelimeler cümlede zarf tümleci ve yüklem olarak kullanılır. Tür olarak da isim, sıfat ve zarf türetir.

ben-ce, okul-ca, yurt-ça, sert-çe…

• Gibi, benzerlik anlamları katar:

Çocukça davranışları vardı.
İnsanca hareket etmeliyiz.

• Yüklem yapar:

Onun davranışları çok zaman delicedir.

• Bakımında, yönüyle anlamı katar:

O sizden kiloca biraz daha düşük.
Akılca birbirinizden farkınız yok.

• Göre anlamı katar, edat gibi kullanılır:

Sence bu yaptığın doğru mu?
Bence bu doğru.

• Çokluk, abartma anlamı katar:

Evinde yüzlerce kitabı var.

• Zaman bildiren isimlere gelerek eşitlik, süresince, boyu anlamı katar:

Bu okulda yıllarca çalıştım dedi.
O gün sizi saatlerce bekledik.

• Birliktelik, beraberlik anlamı katar:

Bu kararı sınıfça aldık.
Bugün milletçe sevinçliyiz.

• Durum bildirir; zarf tümleci yapar:

Anlatılanları sessizce dinledi.
Düşüncelerini açıkça dile getirdi.
Elazığ’dan gizlice ayrıldık.

• Küçültme, sınırlandırma anlamı katar:

Oralarda yaşlıca bir adam dolaşıyordu.
Fatih, büyükçe bir taşı alıp denize atıverdi.

 f. -lE Vasıta Hâl Eki

• “ile” edatı kaynaklıdır; “i” düşürülerek kullanılır.

• Ünlüyle biten kelimelere eklenirken araya y kaynaştırma harfi girer:

masa>masa-y-la.

• Ünsüzle biten kelimelere eklendiğinde -la, -le şeklindedir:

kalem>kalemle.

• İsim ve isim soylu kelimelere eklenerek değişik anlamlar katar. Bu eki alan kelimeler cümlede zarf tümleci, edat tümleci ve yüklem olarak kullanılır.  

• Edat tümleci yapar:

Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan. (edat tüml.)

• Durum bildirir; zarf tümleci yapar:

İşi kolaylıkla başardı.
Ayağına gelen topa hızla vurdu.
Babasını sevinçle karşıladı.

• Yüklem yapar:O artık bizimledir.

• Birliktelik anlamı katar: Öğrencileriyle geziye gitmişti.

• Araç, alet bildirir: Arabasıyla evimize kadar getirdi. İğneyle kuyu kazıyorsun.

• “ve” bağlacı görevinde kullanılır:

Annemle kardeşim buraya geldiler.
Baki’yle Fuzuli, 16. yy. şairleridir.

• Sebep ve zaman bildirir:

Rüzgârın etkisiyle dallar sallandı.
Sonbaharın gelmesiyle soğuklar artmıştı.
Zilin sesiyle yarışma bitti.

g. -(n)İn İlgi Hâl Eki (tamlayan eki)

• İsimleri isimlere bağlayarak tamlama kurmaya yarar. 

Bu ek birinci tekil ve çoğul şahıs için “-İm” şeklindedir: ben-im, biz-im.

• İsimleri isimlere bağlar:

Benim elim kanadı
Kitabın yaprağı yırtılmış.
Yalancının mumu…
Gözlüğün camı…

• İsimleri, zamirleri ve sıfat-fiilleri edatlara bağlar:

Bunu senin için yaptım dedi.

• İsimleri ve zamirleri fiillere bağlar:

Birincilik ödülü Atilla’nın oldu.
En güzel ve mutlu yıllar sizlerin olsun.

Not: “-dEn” eki tamlayan ekinin yerini tutabilir:

öğrencilerin bazıları > öğrencilerden bazıları
onların biri > onlardan biri

2. İYELİK EKLERİ

• İsimlerin ve isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların sahiplerini, ait oldukları kişileri belirten eklerdir. Tamlayansız kullanıldıkları zaman bu eklere iyelik zamirleri de denir.

  • kitab-ım, kitab-ın, kitab-ı, kitab-ımız, kitab-ınız, kitap-ları
  • masa-m, masa-n, masa-s-ı, masa-mız, masa-nız masa-ları
  • su-y-um, su-y-un, su-y-u, su-y-umuz, su-y-unuz, su-ları
  • ne-y-im, ne-y-in, ne-y-i/ne-s-i, ne-y-imiz, ne-y-iniz, ne-leri

• İyelik ekleri isim tamlamasında tamlanana gelir:

Zil, şal ve gül. Bu bahçede raksın bütün hızı…
Şevk akşamında Endülüs üç defa kırmızı…

Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir.
İspanya neşesiyle bu akşam bu zildedir.

Kapının kol-u,
işin baş-ı,
hayvan sevgi-s-i

• İyelik ekleri bazen yer bildiren zamirlerden (işaret zamirleri) sonra gelerek belirtme görevlerinde bulunur:

burası, ötesi, şurası…

• Sıfatlardan sonra gelerek zamir yapar: doğrusu, böylesi, başkası…

• Bazen isimlerle ve sıfatlarla birlikte sevgi ve abartma ifade eder:

Canım İstanbul.
Güzelim çiçekler kurumuş

• İyelik eklerinden sonra hâl ekleri gelebilir:

Baba-m-a soracağım.
Kardeş-i-n-i arıyormuş.

• -ler ekiyle -i iyelik eki birlikte kullanılarak zaman bakımından genelleme yapılır:

akşamları, sabahları, gündüzleri…

3. İLGİ ZAMİRİ: -ki

• İlgi zamiri belirtili isim tamlamalarında tamlananın yerini tutabilir:

benim kalemim>benimki

onun eli>onunki

Türkçede üç tane “ki” vardır: “ki”, “-ki”, “-ki” 

a. “ki” Bağlacı

Sadece “ki” biçimi vardır.

Kendinden önceki ve sonraki kelimelerden ayrı yazılır.

Türkçe değil, Farsça bir bağlaçtır ve Türkçe cümle yapısına aykırı olarak kullanılır.

“ki” ile başlayan bir ara cümle asıl cümlenin içinde kısa çizgiler arasında verilebilir:

  • Bu ezanlar -ki şahadetleri dinin temeli-
  • Yağmur yağmadı ki mantarlar ortaya çıksın.
  • Atatürk diyor ki: …
  • Bir şey biliyor ki konuşuyor.
  • Ben ki hep sizin için çalıştım.
  • Sınavı kazanabilir miyim ki…
  • Baktım ki gitmiş.

 b. “-ki” İlgi Zamiri

 Ek hâlindeki tek zamirdir.

Eklendiği kelimeye -ki sadece isim tamlamasında tamlayana eklenir- bitişik yazılır ve bir ismin (tamlananın) yerini tutar.

Büyük ve küçük ünlü kurallarına uymaz; sadece -ki şekli vardır:

  • senin kalemin>seninki,
  • Ali’nin eli>Ali’ninki,
  • onun düşüncesi>onunki…

c. “-ki” Yapım Eki

 İsimlere eklenerek yer ve zaman bildiren sıfatlar türeten ektir.

Zaman bildiren kelimelerin sonuna doğrudan eklenirken, yer bildiren sıfatlar türetirken “-dE” hâl ekiyle birlikte kullanılır.

Sadece -ki ve az da olsa -kü şekilleri vardır:

  • bu yılki sınav,
  • yarınki maç,
  • dünkü film,
  • bugünkü aklım…
  • masadaki kitaplar,
  • duvardaki saat,
  • evdeki hesap…

4. -lEr ÇOĞUL EKİ

Cins isimlerine gelerek onların çoğul şekillerini yapar.

Kelimeler arasında ilgi kurmaz:

dağlar, fikirler, idealler, öğrenciler, dertler…

Özel isimlere getirildiğinde:  

1. Aile anlamı katar; -gil ekinin yerine kullanılır, yapım eki görevinde olduğu için ayrılmadan yazılır

Yarın Ahmetlere gideceğiz.

İzmir’e, amcamlara/dedemlere/teyzemlere gideceğiz.  (burada özel isme getirilmemiş.)

Aliler bize gelecekler.

2. Benzerleri anlamı katar, kesme işaretiyle ayırarak yazılır:

Bu millet nice Fatih’ler, Kemal’ler yetiştirecektir.

Bu topraklarda ne Çaldıran’lar, ne Ridaniye’ler yaşandı.

3. Aynı ismi taşıyanları belirtir:

Sınıftaki Ali’ler ayağa kalksın.

Hüseyin’lerin hepsi buraya gelsin.

4. Abartma anlamı katar:

Çalışmak için ta Almanya’lara gitti.

5. Topluluk kavramı bildirir:

Türkler, Yunanlar, Adanalılar, Konyalılar…

Bunların dışında:

• İkilemeler yapar:

Yıllar yılı bekledik.

• Abartma anlamı katar, bazen “bir” kelimesiyle birlikte bu anlamı verir:

  • Ateşler içinde kıvranıyordu.
  • O gün dünyalar benim olmuştu.
  • Valizler dolusu kitapları ne zaman almıştı.
  • Bir kumaşlar almış, görmelisiniz.
  • Bir bahçeler var, sözle anlatılmaz.
  • Bir zamanlar ne kadar şendik.

• Çoğul zamirlere getirilerek tekrar çoğul yapar:Bizler, sizler

• Saygı veya alay anlamı katar:

Dostumuz nedense bizi çağırmamışlar.
Müdür Bey döndüler mi?

• “Her” anlamı katar:

Akşamları erken yemek yeriz. (her akşam)
Sabahları geç kalkarım. (her sabah)

• “Yaş” kelimesine getirilerek yaşça yaklaşıklık bildirir:

O zaman henüz sekiz yaşlarında idi.

• İyelik üçüncü çoğul eki ve şahıs eki ile karıştırılmamalıdır.

  • Çocuklar (çoğul eki)
  • annelerini (iyelik eki)
  • bekliyorlar (şahıs eki).

5. “mİ” SORU EKİ

• Hem isimlere hem de fiillere getirilen bir çekim ekidir:

Gelecek miydin? (fiile)

Sen misin? (isme)

• Her zaman kendinden önceki kelimeden ayrı yazılır. 

• Büyük ve küçük sesli uyumu kurallarına uyar:

Salı mı? Sen mi? O mu? Ölü mü?

• Soru ekinden sonra gelen ekler kendisine bitişik yazılır.

Seni çağıran bu çocuk muydu?

• Vurguyu kendinden önceki kelimeye aktarır. Yani mi soru ekinden önce gelen kelime vurgulanan kelimedir:

Sular mı yandı? Neden tunca benziyor mermer?

Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?

Soru anlamının dışında başka görevlerde de kullanılır:

Pekiştirme görevinde: Güzel mi güzel bir yer burası.

 6. EK-FİİL

İsim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını sağlayan, ek hâlindeki fiildir.

“imek” fiilinin ek olarak kullanımıdır. Genellikle bitişik yazılır.

Dört kipe göre çekimi vardır: 

  • Geniş zaman
  • -di’li geçmiş zaman
  • -miş’li geçmiş zaman
  • Şart kipi

1. Geniş zaman

İsim soylu kelimelere kişi ekleri getirilerek yapılır. Bunlar geniş zaman eklerinin yerini tutar. Üçüncü kişilere “-dİr” eki getirilir.

“insanım, insansın, insan(dır), insanız, insansınız, insan(dır)lar”

  • Ben bir küçük kelebeğim.
  • Üstümüze doğan bir güneşsin sen.
  • Her taraf bugün bir başka güzel(dir).

Bu ek fiillere getirildiğinde kesinlik veya olasılık anlamı katar.

  • Ulaş şimdi tatil yapıyordur. (olasılık)
  • Bu durumda işe gitmeyecektir. (kesinlik)

2. -di’li geçmiş zaman

Ek-fiilin bilinen geçmiş zaman çekimi, kavramların ve varlıkların bilinen geçmişteki durumuna şahit olunduğunu gösterir.

“idim, idin, idi, idik, idiniz, idiler” 

  • Bir güzelin hayranıydım.  ->  hayranı i-di-m
  • Dün daha heyecanlıydın. -> heyecanlı i-di-n
  • Merhametli biriydi. -> biri i-di

3. -miş’li geçmiş zaman

Ek-fiilin bilinmeyen (öğrenilen) geçmiş zaman çekimi, kavramların ve varlıkların öğrenilen geçmişteki durumunun başkasından duyulduğunu anlatır.

“imişim, imişsin, imiş, imişiz, imişsiniz, imişler” 

  • Suçlanan ben-miş-im.                    < ben imişim
  • Meğer sen ne çalışkan-mış-sın.       < çalışkan imişsin
  • Adam yirmi yıldır evine hasret-miş.   < hasret imiş

4. Şart

Eklendiği isimlerle yancümlecik kurar ve temel cümlenin şartını bildirir. Bazen karşılaştırma anlamı da katar.

“isem, isen, ise, isek, iseniz, iseler” 

Elbise ucuzsa hemen alalım. -> ucuz ise

Maaşlar düşük, giderlerse oldukça fazla.   giderler ise ise

Dikkat!

Ben iyi bir okurum.           Ek-fiilin geniş zamanı

Hep iyi kitaplar okurum.         Şahıs eki

Benim okurum anlayışlıdır.      İlgi eki ve iyelik eki

Öğrenciydi                      ek-fiil çekimi

Uyuyordu                        birleşik çekim

Öğrenciymiş                    ek-fiil

Uyuyormuş                      birleşik zaman

Öğrenciyse                      ek-fiil

Uyuyorsa                         birleşik zaman

Not: Ek-fiilin olumsuzu ek-fiilden önce “değil” kelimesi getirilerek yapılır:

birinci değilim, değildim, değilmişim, değilsem

7. TAMLAMA EKLERİ

Bu eklerden tamlayan eki (ilgi eki: -in: kalem-in), isim hâl eklerinde; tamlanan eki    (-i: uc-u) de iyelik eklerinde anlatıldığından burada tekrarına lüzum görülmedi.

B. FİİL ÇEKİM EKLERİ

Dilimizde fiiller çekimli hâlde kullanılır. İkinci tekil şahıs emir çekimi hariç bütün fiiller çekim eki alarak kullanılır.

Fiil çekim ekleri, fiil kök veya gövdelerine eklenerek, fiillerin zamanını, yapılış şeklini ve şahsını belirtirler.

Dilimizdeki fiil çekim eklerini şu şekilde sınıflandırabiliriz:
1-Zaman ve şekil ekleri (haber ve dilek kipleri)
2-Şahıs ekleri
3-Soru eki
4-Ek-fiil

Şimdi bunları tek tek inceleyelim.

1. ZAMAN ve ŞEKİL EKLERİ

a. HABER KİP EKLERİ

Dilimizde üç temel zaman vardır: Geçmiş zaman Şimdiki zaman Gelecek zaman.

Ama bütün zamanları içeren tasnif şudur: 

1-Geçmiş zaman (Bilinen geçmiş zaman ve öğrenilen geçmiş zaman)
2-Şimdiki zaman
3-Gelecek zaman ve bunların hepsini kapsayan
4-Geniş zaman

Fiilde anlatılan işin, kılışın, oluşun, hareketin, durumun bağlı bulunduğu zamana fiilin zamanı denir. Haber kiplerinde de fiilin zamanı bildirilir. Yalnız aşağıda ele alınacak olan zaman ekleri bazen kendi zamanlarını belirtmeyebilirler; çekim eki olmaktan çıkabilirler veya anlam kayması sonucu başka bir zamanı belirtebilirler:

hünkârbeğendi, geçmiş (zaman), gelecek (zaman), okur yazar… (yapım eki görevinde)

Bir gün Hoca pazara çıkar. (çıkmış)… (anlam kayması)

Bu altı zamanı ifade eden ekler şunlardır: 

1. Bilinen Geçmiş Zaman Eki: “-dı/-di/-du/-dü” “-tı/-ti/-tu/-tü”

Fiil kök veya gövdesine gelerek görülen/şahit olunan ve bilinen geçmişe ait bir işin vb. anlatılmasını/hikâye edilmesini/haber verilmesini sağlar:

Geldim, okumadın, yürüdü, koştuk, söylediniz, ağladılar…

Diğer görevleri:

İkilemeler kurar: Oldu bittiye getirdiler.

Zaman bildirme işlevini yitirip yapım eki olarak kullanılabilir; sıfat ve isim olarak kullanılan kelimeler türetir:

Mirasyedi (adam), şıpsevdi, külbastı, imambayıldı, gecekondu, kaptıkaçtı…

2. Öğrenilen Geçmiş Zaman Eki: “-mış/-miş/-muş/-müş”

Fiil kök veya gövdesine gelerek görülmeyen/şahit olunmayan ve bilinmeyen geçmişe ait, başkasından duyulan bir işin vb. anlatılmasını/nakledilmesini sağlar:

Uyumuşum, konuşmuşsun, sevmemiş, durmuşuz, bilememişsiniz, almışlar…

Diğer görevleri:

Farz etme anlamı katar:

“Çay içen var mı?”, diyorlar. Ben de “evet, ben bir çay tiryakisiyim.” diyormuşum.

Sonradan fark etme anlamı katar; başkasından duyma söz konusu olmaz:

  • Dün çok yorulmuşum.
  • Teşekkür ederim, yemek güzel olmuş.

Anlam kayması sonucu -yor eki yerine de kullanılmakta:

  • Nasıl bir şey aramıştınız?

Zaman anlamını yitirip yapım eki (sıfat-fiil eki) olarak kullanılabilir; sıfat-fiiller türetir; bu sıfat-filler sıfat olarak kullanıldıkları gibi isimleşebilirler de:

  • Başlamış iş, verilmiş sadaka
  • geçmiş (zaman), ermiş (adam)…

3. Şimdiki Zaman Eki: -yor

Fiil kök veya gövdesine gelerek hâlen yapılmakta olan bir işin vb. anlatılmasını/bildirilmesini sağlar:

  • Zil çalıyor.
  • Öğrenciler teneffüse çıkıyor.
  • Dünya dönüyor, zaman geçiyor, insanlık gelişiyor, ama Türkiye…

4. Gelecek Zaman Eki: “-acak/ecek”

Fiil kök veya gövdesine gelerek daha sonra yapılacak olan bir işin vb. bildirilmesini sağlar:

  • Oraya gideceğim ve onu göreceğim.
  • Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
  • Ömrüm böyle esrarlı geçecek ses vermeden.

Zaman anlamını kaybedip yapım eki olarak da kullanılır; sıfat-filler yapar; bu sıfat-fiiller isimleşebilir:

  • Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
  • Buralar yaşanılacak yerler değil.
  • Geleceğini garantiye almalısın.
  • Alacaklı gibi duruyorsun.
  • Soğuk içecekler satılır mı burada?
  • Yakacakları yazdan hazırlamalı.

5. Geniş Zaman Eki: “-r” ; “-ar/-er”; “-ır/-ir/-ur/-ür”

Fiil kök veya gövdesine gelerek söz konusu olan işin vb. geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanların tümüne ait olduğunun, yani her zaman tekrarlandığının bildirilmesini sağlar:

  • Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
  • Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem
  • Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.
  • Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
    Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
  • Her duvar, her kovukta şimdi niye
    Bir büyük göz niyaz eder, ağlar
    “Bitsin artık bu gizli şüphe!” diye?

Bu ek zaman anlamını yitirip yapım eki olarak da kullanılarak sıfat-fiiller yapar; bu sıfat-fiiller de isimleşebilir:

  • Benzer soruları daha önce cevaplamıştım.
  • Seninki çekilir dert değil.
  • Okur yazar oranı sürekli artıyor.
  • Uyurgezer, uçaksavar, yanardöner, benzerleri…

Geniş zamanın olumsuz çekiminde bu ekin kullanımı biraz izah gerektirir. Bazı şahıslarda olumsuzluk ekinden sonra geniş zaman eki gelmezken bazılarında da “z” olarak kullanılır:

  • Gel-i-r-im>gel-me-m                     ek yok
  • Gel-i-r-sin>gel-me-z-sin                z
  • Gel-i-r>gel-me-z                            z
  • Gel-i-r-iz>gel-me-y-iz                    ek yok
  • Gel-i-r-siniz>gel-me-z-siniz           z
  • Gel-i-r-ler>gel-me-z-ler                 z

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

b. DİLEK KİP EKLERİ

Dilek kipleri, iş, oluşu, kılışı, durumu ve hareketi zamana bağlı olmadan, tasarı ve dilekle ilgili olarak bildiren kiplerdir.

Dilek kipleri dörde ayrılır:
1-Dilek-şart kipi
2-İstek kipi
3-Gereklilik kipi
4-Emir kipi

Bu kiplere ait ekler şunlardır:

1. Dilek-şart kipi eki: “-sa/-se”

Fiil kök veya gövdesine gelerek söz konusu olan işin dileğe ve şarta bağlı olduğunun bildirilmesini sağlar:

  • Ağlarsa anam ağlar
  • İsterse, veririz.
  • Olursa bir şikâyet ölümden olsun.
  • Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azîmetten
  • Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına
  • Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına
  • Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç!

2. İstek kip eki: “-a/-e”

Fiil kök veya gövdesine gelerek istek anlamı katar.

  • Bana sor sevgili kaari, sana ben söyleyeyim
  • Sonra bir yer bulup oturdum. Hadi bir sigara içeyim dedim
  • Bunu böyle bilesiniz.
  • Nereye dikilmek istersen
    Söyle seni oraya dikeyim!

3. Gereklilik eki: “-malı-meli”

Fiil kök veya gövdesine gelerek işin olması gerektiği anlamını katar:

  • Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü, sürmeli…
    Şeytan diyor ki sarmalı, yüz kere öpmeli..
  • Ya şevk içinde harap ol, ya aşk içinde gönül!
    Ya lâle açmalıdır göğsümüzde yahut gül.

Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim

4. Emir kipi eki: -sİn, -İn(İz), -sİnlEr

Fiil kök veya gövdesine gelerek ikinci ve onların aracılığıyla da üçüncü şahıslara emir verilmesini sağlar.

Birinci şahısların emir çekimi olmadığı gibi ikinci tekil şahsın da çekimi olduğu hâlde eki yoktur:

  • Ağla ağla Sakarya!
  • Ey vuslat! O aşıkları efsununa ram et!
    Ey tatlı ve ulvi gece! Yıllarca devam et!
  • Bu yazıyı acele yazsınlar!
  • Alın, bunları da okuyun!

2. ŞAHIS EKLERİ

Şahıs ekleri, fiili şahsa bağlayan; fiildeki işi, kılışı, hareketi yapanı; oluşa ve duruma sahip olanı bildiren eklerdir.

Şahıs eklerinin tekil ve çoğul şekilleri vardır.

Kiplere göre şahıs ekleri değişiklik gösterir; fiil kök veya gövdesinin ünlüyle veya ünsüzle bitişine göre iki çeşit şahıs eki vardır:

1. Şimdiki, gelecek, geniş ve -miş’li geçmiş zamanlarla gereklilik ve dilek kiplerinde kullanılan kişi ekleri: 

-İm, -sİn, —, -İz, -sİnİz, -lEr

  • bilir-im, bilir-sin, bilir, bilir-iz, bilir-siniz, bilir-ler
  • geliyor-um, alacak-sınız, olmuş-lar, bilmeliy-iz, gide-sin

2. -di’li geçmiş zamanla dilek-şart kipinde kullanılan kişi ekleri: 

-m, -n, —, -k, -nİz, -lEr

  • aldı-m, aldı-n, aldı, aldı-k, aldı-nız, aldı-lar
  • alsa-m, alsa-n, alsa, alsa-k, alsa-nız, alsa-lar

Emir çekimi de ayrı eklerle yapılır: git-sin, gid-in(iz), git-sinler

 Not: Çekim Tablosuna Bakınız:İndirmek İçin Tablo Üzerne tıklayınız.

Fiil Çekim Tablosu

3. OLUMSUZLUK EKİ: “-ma/-me”

• Fiil kök veya gövdelerine gelerek olumsuz çekimlerini yapar. Fiilin yapılmadığını, işin olmadığını bildirir. Bütün fillere gelebilir:

  • Gel-me-di, al-ma-dı, ver-mi-yor, ol-mu-yor, bil-me-meli, söyle-me!, dinle-me!

• Bazı durumlarda ekin ünlüsü daralır: Gel-mi-yor, oku-mu-yor, sev-mi-yor…

4. SORU EKİ: “mı/mi/mu/mü”

• Soru eki isimlerden ve fiillerden sonra kullanılabilir. Eklendiği kelimeden ayrı yazılır. ünlü uyumlarına girer.

  • Aldık mı?
  • Geldi mi?
  • Okudun mu?
  • Gördün mü?

Soru anlamının dışında başka görevlerde de kullanılır:  

• Seçenek sunar:

  • Alır mı almaz mı bilemem.

• Şart, koşul bildirir:

  • Buraya geldi mi tepesi atıyor.
  • Derslerine çalıştı mı kazanır.
  • Yollar kapandı mı gelemez.

• Zaman anlamı katar:

  • Hava bulutlandı mı yola çıkın, dedi.
  • Buraya geldi mi size de uğrar.

• Şaşırma, hayret, beklenmezlik bildirir; ünlem ifade eder:

  • Bir de onu karşımda görmeyeyim mi!
  • Aniden babasına rastlamasın mı!

• Tehdit, korkutma bildirir:

  • Sopayı elime aldım mı görürsün.

• Fiile kesinlik anlamı katar:

  • Bakarsın buraya uğrar mı uğrar.
  • Sizin işinizi yaptı mı yaptı.

5. EK-FİİL

Fiillerin birleşik zamanlı çekimlerini yapmayı sağlar:

“imek” fiilinin ek olarak kullanımıdır. Genellikle bitişik yazılır.

  • çalışmış i-di-k>çalışmıştık
  • okuyor i-se>okuyorsa
  • okuyor i-miş-ler/okuyorlar imiş>okuyorlarmış

EK-FİİLLER (EK EYLEMLER)

Tanım:

Ek-fiil veya ek-eylem, Türkçede isimlerin ve isim soylu kelimelerin sonuna gelerek yüklem olarak kullanılmalarını sağlayan, ayrıca basit fiillerden birleşik zamanlı fiil yapan çekim ekleri.

Ek-fiiler “-idi”, “-imiş-, “-ise” ve “-dir”dir ancak sözcüklere bitişik olarak yazıldıklarında ses uyumlarına uyarak değişiklik gösterebilirler.

Ek fiiller Türkçede iki görevde kullanılırlar:

  1. İsimleri ve isim soylu sözcükleri yüklem yapmak,
  2. Basit çekimli fiillere eklenerek birleşik zamanlı fiil yapmak (-dir hariç).

* Ek- Fiilin Dört kipe göre çekimi vardır:
1) Geniş zaman
2) -di’li (görülen, bilinen) geçmiş zaman
3) -miş’li (duyulan, anlatılan) geçmiş zaman
4) Şart kipi
1- EK FİİLİN GENİŞ ZAMANI:

Ek fiilin geniş zamanında şahıs ekleri kullanılır. Sadece O ve Onlar Şahıs zamirlerinde -dır eki kullanılır.

“insanım, insansın, insan(dır), insanız, insansınız, insan(dır)lar”

  • Ben bir küçük kelebeğim.
  • Üstümüze doğan bir güneşsin sen.
  • Her taraf bugün bir başka güzel(dir).Bu ek fiillere getirildiğinde kesinlik veya olasılık anlamı katar.
  • Ulaş şimdi tatil yapıyordur. (olasılık)
  • Bu durumda işe gitmeyecektir. (kesinlik)

1. Ek Fiil Geniş Zaman Olumlu:

  • Buraların havası temizdir.
  • Benim babam askerdir.
  • Ben bugün yorgun ve hastayım.

2. Ek Fiil Geniş Zaman Olumsuz: Ek fiilin geniş zaman olumsuz değil kelimesiyle yapılır.

  • Biz artık buralarda değiliz.
  • Benim babam artık bu okulun müdürü değil.

3. Ek Fiil Geniş Zaman Soru: Ek fiil geniş zaman soru, soru ekleri –mı, -mi, -mu, -mü getirilerek yapılır.

  • Yarın hava karlı mı?
  • Arkadaşınız derslerinde başarılı mı?

Not: Ekfiilin geniş zamanında üçüncü tekil şahıstaki –dır, -dir, -dür, -dur (–tır, -tir, -tür, -tur) ekleri çoğu zaman düşer. Bu ekler kullanılmazsa cümlenin anlamında değişme olmaz.

Kullanımı: Bildirme eki cümleye kesinlik anlamı katar. Ama kullanılamadığı durumlarda cümlenin anlamı değişmez.

Bu kalem. (Bu kalemdir.)

Not: FıSTıKÇı ŞaHaP harflerinden sonra -tır, -tir, -tur, -tür ekleri gelir.

Onlar ağaç.(Onlar ağaç-tır.)

Not: Ek fiil geniş zaman ile iyelik ekleri birbirine karıştırılmamalıdır.

Ben-im (Tamlayan eki) öğretmen-im (İyelik eki)

Ben öğretmen-im. (Ek fiil)

NOT: Ek fiilin görülen geçmiş zaman, Ek fiilin duyulan geçmiş zaman ve Ek fiilin şart kipinde ekler kelimelere şu şekilde gelir.

1. Ek fiil kelimeye ayrı yazılırsa –idi, imiş, -ise şeklinde yazılır.

  • Geçen hafta çok hasta idi.
  • Yeni aldığı bilgisayar bozuk imiş.
  • Yarın tatilse seninle sinemaya gelirim.

2. Sessiz harfle biten bir kelimeye Ek fiil bitişik yazılırsa –di, miş, -se şeklinde yazılır.

  • Geçen yıl okuduğumuz kitaplar çok güzeldi.
  • Yorgunsan biraz dinlen.
  • Soru yanlışsa iptal edelim.

3. Sesli harfle biten bir kelimeye Ek fiil bitişik yazılırsa –ydi, ymiş, -yse şeklinde yazılır.

  • Sınavda çok heyecanlıymış.
  • Matematik sınavında çok başarılıydı.
  • Arkadaşınız hastaysa mutlaka ziyaret edin.

2- EK FİİLİN GÖRÜLEN GEÇMİŞ ZAMANI:

Tanım: Geçmişte kalmış bir durumu anlatır. İsimlere -idi getirilerek yapılır.

1. Ek Fiil Görülen Geçmiş Zamanı Olumlu:

  • İki gün önce İstanbul’daydım.
  • Geçen hafta hava karlı ve soğuktu.

2. Ek Fiil Görülen Geçmiş Zamanı Olumsuz: Ek fiilin olumsuzu değil kelimesiyle yapılır.

  • O çocuk, benim arkadaşım değildi.
  • Annem ve babam bu hafta evde değildi.

3. Ek Fiil Görülen Geçmiş Zamanı Soru: Ek fiil soru ekleri –mı, -mi, -mu, -mü getirilerek yapılır.

  • Sen geçen sene de bu okulda mıydın?
  • Senin baban mühendis miydin?

3- EK FİİLİN DUYULAN GEÇMİŞ ZAMANI:

Tanım: Geçmişte kalmış bir durumu ve hali anlatır. İsimlere -imiş getirilerek yapılır.

1. Ek Fiil Duyulan Geçmiş Zamanı Olumlu:

  • Buralar on yıl önce ormanmış.
  • Geçen yıl bu şehir ilçe idi.

2. Ek Fiil Duyulan Geçmiş Zamanı Olumsuz: Ek fiilin olumsuzu değil kelimesiyle yapılır.

  • Öğrenciler dün de okulda değilmiş.
  • Dün okul tatil değilmiş.

3. Ek Fiil Duyulan Geçmiş Zamanı Soru: Ek fiil soru ekleri –mı, -mi, -mu, -mü getirilerek yapılır.

  • Sabah Türkçe dersi yok muymuş?
  • Bugün bize gelen sana yardım eden adam mıymış?

4- EK FİİLİN DİLEK-ŞART KİPİ:

Tanım: Cümleye şart anlamı katar. İsimlere -ise getirilerek yapılır.

1. Ek Fiil Dilek-Şart Kipi Olumlu:

  • Hava güzelse şehirde biraz gezebiliriz.
  • Hava yağmurluysa şemsiyemizi yanımıza alalım.

2. Ek Fiil Dilek-Şart Kipi Olumsuz: Ek fiilin olumsuzu değil kelimesiyle yapılır.

  • İş yeriniz uzak değilse yürüyerek gidelim.
  • Sorular kolay değilse değiştirelim.

FİİLDE KİP:

Haber Kipleri, Dilek-İstek Kipleri

FİİLDE KİP

Fiiller, zaman ve anlam özelliklerine göre türlü ekler alarak değişik biçimlerde kullanılırlar. Bu kullanılış biçimlerinin her birine kip denir. Kip, fiillerin zaman, şahıs, tekillik ve çoğulluk bildiren şekilleridir. Bunların yanında olumsuzluk ve soru biçimleri de vardır, ama bu ikisi zaten var olan kiplerin olumlu, olumsuz, olumlu soru ve olumsuz soru şeklinde kullanımlarıdır, o kadar.

Fiiller kip yönünden ikiye ayrılır:

Haber (bildirme) kipleri ve istek kipleri

I. BASİT ZAMANLI ÇEKİMLER

Fiillerin basit zamanlı çekimleri sadece bir tek kip eki içerir.

Yapılışı şöyledir: fiil + kip eki + şahıs eki (gel-di-k vb.)

Kipler, kip ekleri ve çekim örnekleri aşağıda verilmiştir:

1. Haber (Bildirme) Kipleri

Zaman kavramı taşıyan kiplerdir, yani zaman ekleriyle yapılırlar. Taşıdıkları bu zaman eklerine göre beşe ayrılır:

a. Bilinen (görülen,bilinen,di’li) Geçmiş Zaman Kipi

Fiile (kök veya gövde) “-dı/di/-du/-dü ; -tı/-ti/-tu/-tü” eki getirilerek yapılır.

Bu ek bilinen geçmiş zaman ifade eder.

]Uzak ya da yakın geçmişte yapılan ve tamamlanan işleri kesinliğe bağlayarak anlatır.

Araştırmalarını geçen yıl kitaplaştırarak yayımladı.
Saat kaçta ve nerede buluşacağımızı şimdi hatırladım.
Konular ayrıntılarıyla görüşüldü

]Kişi, kişiler ya da tarih tarafından bilinen olaylar anlatılır.
1908’de ikinci Meşrutiyet ilân edildi.
Türklere Anadolu’nun kapılarını Alparslan açtı.

Çekimi: 

Olumlu: Gel-di-m, Gel-di-n, Gel-di,
Gel-di-k, Gel-di-niz, Gel-di-ler

Olumsuz: Gel-me-di-m, Gel-me-di-n, Gel-me-di,
Gel-me-di-k, Gel-me-di-niz, Gel-me-di-ler

Olumlu soru: Gel-di-m mi?, Gel-di-n mi?, Gel-di mi?,
Gel-di-k mi?, Gel-di-niz mi?, Gel-di-ler mi?

Olumsuz soru: Gel-me-di-m mi?, Gel-me-di-n mi?, Gel-me-di mi?,
Gel-me-di-k mi?, Gel-me-di-niz mi?, Gel-me-di-ler mi?

b. Öğrenilen(duyulan,anlatılan,miş’li) Geçmiş Zaman

Fiile “-mış/-miş-/-muş/-müş” eki getirilerek yapılır.

]Bu ek ve bu çekim, yapılan işin görülmediğini, duyulduğunu, öğrenildiğini ifade eder.

Depremzedelere gönderilen yardımları engellemişler.
Atalarımız bizlere güvenmiş de bu vatanı emanet etmişler.
Annemin anlattığına göre ben bir yaşında yürümeye başlamışım.

]Farkında olunmayan ya da sonradan fark edilen fiilleri anlatır:
Okula giderken otobüste uyumuşum.
Bir de baktım ki okul durağını geçmişiz.

]Bir işle, oluşla ilgili kişisel görüş bildirir:
Yemek güzel olmuş; ellerin dert görmesin.

]Masallarda kullanılır:Bir varmış, bir yokmuş. Az gitmiş uz gitmiş.

Çekimi:

Olumlu:Gel-miş-im    Gel-miş-sin    Gel-miş Gel-miş-iz   Gel-miş-siniz  Gel-miş-ler

Olumsuz:Gel-me-miş-im  Gel-me-miş-sin   Gel-me-miş
Gel-me-miş-iz    Gel-me-miş-siniz   Gel-me-miş-ler

Olumlu soru:Gel-miş miyim?  Gel-miş misin?  Gel-miş mi?
Gel-miş miyiz?    Gel-miş misiniz?     Gel-miş-ler mi?

Olumsuz soru:Gel-me-miş miyim?  Gel-me-miş misin?     Gel-me-miş mi?
Gel-me-miş miyiz?    Gel-me-miş misiniz?   Gel-me-miş-ler mi?

c. Şimdiki Zaman

Fiile “-yor” eki getirilerek yapılır. Ünsüzle biten fiile “İ” yardımcı ünlüsüyle birlikte; ünlüyle bitenlere tek başına getirilir: Oku-yor                      gel-i-yor

]Belirtilen işin, oluşun vb. içinde bulunulan zamanda yapılmakta olduğunu ifade eder.

Gidiyorum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya

Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

]Bu çekimden sonra “-Dİr” bildirme eki kullanılırsa olasılık anlamı katılmış olur:
O şimdi mışıl mışıl uyuyordur.

]Bu ekin yerini “-mEk-tE” ekleri alabilir:Gördüğün gibi dinleniyoruz>dinlenmekteyiz.

Çekimi:

Olumlu:Gel-i-yor-um     Gel-i-yor-sun    Gel-i-yor
Gel-i-yor-uz   Gel-i-yor-sunuz   Gel-i-yor-lar

Olumsuz:Gel-mi-yor-um   Gel-mi-yor-sun   Gel-mi-yor
Gel-mi-yor-uz    Gel-mi-yor-sunuz   Gel-mi-yor-lar

Olumlu soru:Gel-i-yor muyum?     Gel-i-yor musun?     Gel-i-yor mu?
Gel-i-yor muyuz?      Gel-i-yor musunuz?    Gel-i-yor-lar mı?

Olumsuz soru:Gel-mi-yor muyum?   Gel-mi-yor musun?    Gel-mi-yor mu?
Gel-mi-yor muyuz?    Gel-mi-yor musunuz?   Gel-mi-yor-lar mı?

d. Gelecek Zaman

Fiile “-acak/ecek” eki getirilerek yapılır.

]İşin gelecekte yapılacağını bildirir.

Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Önümden çekilirsen İstanbul görünecek
Nerede olduğumu bileceğim
Sisler utanacak, eğilecek
Ağzının ucundan öpeceğim
Saçına kalbimi takacağım
Avcunda bir şiir büyüyecek
Nerede olduğumu bileceğim (Atilla İlhan; Rüzgâr Gülü)

]”-dir” bildirme ekiyle birlikte kullanıldığında kesinlik anlamı katar.
Yarınki maç saat 14:00’te yapılacaktır.

Çekimi:

Olumlu: Gel-eceğ-im     Gel-ecek-sin     Gel-ecek
Gel-eceğ-iz     Gel-ecek-siniz    Gel-ecek-ler

Olumsuz:Gel-me-y-eceğ-im    Gel-me-y-ecek-sin    Gel-me-y-ecek
Gel-me-y-eceğ-iz      Gel-me-y-ecek-siniz    Gel-me-y-ecek-ler

Olumlu Soru: Gel-ecek miyim?    Gel-ecek misin?    Gel-ecek mi?
Gel-ecek miyiz?    Gel-ecek misiniz?   Gel-ecek-ler mi?

Olumsuz Soru: Gel-me-y-ecek miyim?    Gel-me-y-ecek misin?   Gel-me-y-ecek mi?
Gel-me-y-ecek miyiz?     Gel-me-y-ecek misiniz? Gel-me-y-ecek-ler mi?

e. Geniş Zaman

Fiil kök veya gövdesine “-r” ; “-ar/-er” ; “-ır/-ir/-ur/-ür” eki getirilerek söz konusu olan işin vb. geçmiş, şimdiki ve gelecek zamanların tümüne ait olduğunun, yani her zaman tekrarlandığı bildirir.

Seni ancak ebediyyetler eder istiab.
Ağlarım, ağlatamam; hissederim, söyleyemem
Yaş otuz beş! yolun yarısı eder.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

*Geniş zamanın olumsuz çekiminde bu ekin kullanımı biraz izah gerektirir. Bazı şahıslarda olumsuzluk ekinden sonra geniş zaman eki gelmezken bazılarında da “z” olarak kullanılır:

Gel-i-r-im       >        gel-me-m                    ek yok
Gel-i-r-sin       >        gel-me-z-sin                z
Gel-i-r             >        gel-me-z                     z
Gel-i-r-iz         >        gel-me-y-iz                  ek yok
Gel-i-r-siniz    >        gel-me-z-siniz              z
Gel-i-r-ler       >        gel-me-z-ler                z

Çekimi:

Olumlu: Gel-i-r-im    Gel-i-r-sin    Gel-i-r   Gel-i-r-iz   Gel-i-r-siniz   Gel-i-r-ler

Olumsuz: Gel-me-m   Gel-me-z-sin   Gel-me-z
Gel-me-y-iz    Gel-me-z-siniz  Gel-me-z-ler

 Olumlu Soru: Gel-i-r miyim?Gel-i-r misin?Gel-i-r mi?
Gel-i-r miyiz?Gel-i-r misiniz?Gel-i-r-ler mi?

Olumsuz Soru: Gel-me-z miyim?Gel-me-z misin?Gel-me-z mi?
Gel-me-z miyiz?Gel-me-z misiniz?Gel-me-z-ler mi?

2. DİLEK KİPLERİ

Dilek kipleri, fiillere dilek anlamı katan kiplerdir.
Fiilin zamanını bildirmezler. Ama hepsinde de pek belirgin olmayan bir gelecek zaman anlamı vardır.

Dilek kipleri dörde ayrılır:

a. Gereklilik Kipi

Fiile “-malı/meli” eki getirilerek yapılır. Belirtilen işin yapılması gerektiğini bildirir.
“lâzım, gerek, icap eder” anlamlarını verir.

Bütün bunların üstüne
Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim ;
Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim
Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli
Adın kurtuluştur ama söylememeliyim
Can kuşum umudum canım sevgilim.

Çekimi

Olumlu: Olumsuz:
Gel-meli-y-im
Gel-meli-sin
Gel-meli
Gel-meli-y-iz
Gel-meli-siniz
Gel-meli-ler
Gel-me-meli-y-im
Gel-me-meli-sin Gel-me-meli
Gel-me-meli-y-iz
Gel-me-meli-siniz
Gel-me-meli-ler
Olumlu Soru: Olumsuz Soru:
Gel-meli mi-y-im?
Gel-meli misin?
Gel-meli- mi?
Gel-meli mi-y-iz ?
Gel-meli mi-siniz?
Gel-meli-ler mi?
Gel-me-meli mi-y-im?
Gel-me-meli misin? Gel-me-meli- mi?
Gel-me-meli mi-y-iz ?
Gel-me-meli mi-siniz?
Gel-me-meli-ler mi?

b. İstek Kipi

Fiile “-a /-e” eki getirilerek yapılır. Fiilin yapılmasının istendiğini bildirir.

Bende yok sabr ü sükûn sende vefadan zerre
İki yoktan ne çıkar fikr idelim bir kerre

Güneş ufuktan şimdi doğar
Yürüyelim arkadaşlar

Nereye dikilmek istersen
Söyle seni oraya dikeyim!

Hep senünçündür benim dünyâ cefasın çektiğim
Yoksa ömrüm varı sensiz neyle(ye)yim dünyâyı ben

*Ünlüyle biten fillerin 1. tekil şahıs çekiminde heceden tasarruf edilebilmektedir:
Gelmeyeyim>gelmeyim    Okumayayım>okumayım     Neyleyeyim>neyleyim

*Beddua amaçlı da kullanılabilir:Kurşunlara gelesin.

Çekimi

Olumlu: Olumsuz:
Gel-e-y-im
Gel-e-sin
Gel-e
Gel-e-lim
Gel-e-siniz
Gel-e-ler
Gel-me-y-e-y-im
Gel-me-y-e-sin Gel-me-y-e
Gel-me-y-e-lim
Gel-me-y-e-siniz
Gel-me-y-e-ler
Olumlu Soru: Olumsuz Soru:
Gel-e-y-im mi?

Gel-e-lim mi?

Gel-me-e-y-e-yim mi?

Gel-me-e-ye-lim mi?

c. Dilek-Şart Kipi

Fiile “-sa/-se” eki getirilerek yapılır.

Fiilin yapılması dileğini bildirir. Bu durumda bu eki alan fiil yüklemdir.

“Bu, taşındır” diyerek Kâbe’yi diksem başına;
Ruhumun vahyini duysam da geçirsem taşına;
Sonra gök kubbeyi alsam da, rida namiyle,
Kanayan lahdine çeksem bütün ecramiyle;Mor bulutlarla açık türbene çatsam da tavan;
Yedi kandilli Süreyya’yı uzatsam oradan;Sen bu avizenin altında, bürünmüş kanına,
Uzanırken gece mehtabı getirsem yanına,Türbedarın gibi ta fecre kadar bekletsem;
Gündüzün fecr ile avizeni lebriz etsem;Tüllenen mağribi, akşamları sarsam yarana…
Yine bir şey yapabildim diyemem hatırana.
AÇSAM RÜZGARA
Ne hoş, ey güzel Tanrım, ne hoş
Mavilerde sefer etmek!
Bir sahilden çözülüp gitmek
Düşünceler gibi başıboş.
Açsam rüzgara yelkenimi;
Dolaşsam ben de deniz deniz
Ve bir sabah vakti, kimsesiz
Bir limanda bulsam kendimi.
Bir limanda, büyük ve beyaz…
Mercan adalarda bir liman..
Beyaz bulutların ardından
Gelse altın ışıklı bir yaz.
Doldursa içimi orada
Baygın kokusu iğdelerin.
Bilmese tadını kederin
Bu her alemden uzak ada.
Konsa rüya dolu köşkümün
Çiçekli dalına serçeler.
Renklerle çözülse geceler,
Nar bahçelerinde geçse gün.
Her gün aheste mavnaların
Görsem açıktan geçişini
Ve her akşam dizilişini
Ufukta mermer adaların.
Ne hoş, ey Tanrım, ne hoş,
İller, göller, kıtalar aşmak.
Ne hoş deniz deniz dolaşmak
Düşünceler gibi başıboş.
Versem kendimi bütün bütün
Bir yelkenli olup engine;
Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün. Orhan Veli KANIK

Bir fiilin gerçekleşmesi koşulunu bildirir. Bu durumda bu eki alan fiil yan cümlenin yüklemidir.

Neler çeker bu gönül söylesem şikâyet olur
Ne zaman seni düşünsem
Bir ceylan su içmeye iner
Çayırları büyürken görürüm  (İlhan Berk)

Sen ki; a’sara gömülsen taşacaksın… Heyhat,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihat…

Ey Maraşlı Şeyhoğlu, evliyalar adağı
Bahtına lânet olsun aşmadıysan bu dağı

 Çekimi:

Olumlu: Olumsuz:
Gel-se-m
Gel-se-n
Gel-se
Gel-se-k
Gel-se-niz
Gel-se-ler
Gel-me-se-m
Gel-me-se-n
Gel-me-se
Gel-me-se-k
Gel-me-se-niz
Gel-me-se-ler
Olumlu Soru: Olumsuz Soru:
Gel-se-m mi?
Gel-se-n mi?
Gel-se mi?
Gel-se-k mi?
Gel-se-niz mi?
Gel-se-ler mi?
Gel-me-se-m mi?
Gel-me-se-n mi?
Gel-me-se mi?
Gel-me-se-k mi?
Gel-me-se-niz mi?
Gel-me-se-ler mi?

d. Emir Kipi

1. şahısların çekimi yoktur.
Fiilin yapılmasını emir biçiminde bildirir.

Oraya otur ve yerinden kalkma.
Bu raporu akşama kadar yetiştir.

*Bazen dilek, istek anlamları da taşır.
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül…
Her şey gönlünüzce olsun.
Allah’ım bizi affet!
Peki, öyle olsun.

Çekimi

Olumlu: Olumsuz:

Gel
Gel-sin

Gel-in(iz)
Gel-sin-ler

Gel-me
Gel-me-sin

Gel-me-y-(in)iz
Gel-me-sin-er
Olumlu Soru: Olumsuz Soru:


Gel-sin mi?


Gel-sin-ler mi?


Gel-me-sin mi?


Gel-me-sin-ler mi?

Buraya kadar fiillerin basit zamanlı (tek kipe göre) çekimlerini yaptık. Fiillerin bir de birleşik zamanlı çekimleri vardır ki bundan önce birleşik zamanlı çekimleri yapmaya yarayan ek-fiili öğrenmek yerinde olacaktır.

 II. Ek-Fiil ve BİRLEŞİK ZAMANLI ÇEKİMLER

Ek-Fiil:İsim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olmasını ve basit zamanlı fiil çekimlerinin birleşik zamanlı çekimlerini yapmayı sağlayan fiildir.

“imek” fiilinin ek olarak kullanımıdır. Genellikle bitişik yazılır.

*Fiillerin hikâye, rivayet, şart birleşik zamanlı çekimlerini yapmayı sağlar.

*”di”li geçmiş zamanın hikâyesi, şartı:
geldi idim>geldiydim
geldi isek>geldiysek

*-miş’li geçmiş zamanın hikâyesi, rivayeti, şartı:
gelmiş idi>gelmişti
gelmiş imiş>gelmişmiş
gelmiş ise>gelmişse

*Şimdiki zamanın hikâyesi, rivayeti, şartı:
biliyor idik>biliyorduk
biliyor imişiz>biliyormuşuz
biliyor isek>biliyorsak

*Gelecek zamanın hikâyesi, rivayeti, şartı:
alacak idik>alacaktık
alacak imiş>alacakmış
alacak isen>alacaksan

*Geniş zamanın hikâyesi, rivayeti, şartı:
sever idi>severdi
sever imişler>severmişler
sever iseler>severlerse

*Dilek-şart kipinin hikâyesi, rivayeti: gitse idim>gitseydim gitse imiş>gitseymiş

*İstek kipinin hikâyesi, rivayeti:bula idi>bulaydı ala imiş>alaymış

*Gereklilik kipinin hikâyesi, rivayeti ve şartı:
yazmalı idik>yazmalıydık
çizmeli imişiz>çizmeliymişiz
sürmeli iseler>sürmeliyseler veya sürmelilerse

Dikkat!
Ben iyi bir okurum. » Ek-fiilin geniş zamanı
Hep iyi kitaplar okurum. » Geniş zaman 1.Tekil Şahıs eki
Benim okurum anlayışlıdır. » İlgi eki ve iyelik eki (okur»okuyucu)
Öğrenciydi » ek-fiil (hikâye)
Uyuyordu » birleşik zaman (şimdiki zamanın hikâyesi)
Öğrenciymiş » ek-fiil (rivayet)
Uyuyormuş » birleşik zaman (şimdiki zamanın rivayeti)
Öğrenciyse » ek-fiil (şart)
Uyuyorsa » birleşik zaman (şimdiki zamanın şartı)

BİRLEŞİK ZAMANLI ÇEKİMLER

Fiillerin basit zamanlı çekimleri sadece bir tek kip eki içerir. Hâlbuki dilimizde iki kip eki üst üste gelebilir.

İşte çekimi iki kip ekiyle yapılmış olan bu fiillere birleşik zamanlı fiiller; çekimlerine de birleşik zamanlı çekimler denir.

Birleşik zamanlı çekimlerde sonradan eklenen haber veya dilek ki ekleri asıl zamanı kendi üzerlerine alırlar.

Yapılışı şöyledir:

Basit zamanlı çekimlerde, fiil + kip eki + şahıs eki (gel-di-k vb.);

Birleşik zamanlı çekimlerde fiil + kip eki +  birleşik zaman eki + şahıs eki (gel-miş-ti-niz vb.) olur

Üçüncü çoğul şahıslarda genellikle fiil + kip eki + şahıs eki + birleşik zaman eki (gel-i-yor-lar-dı vb.) olur

Üç birleşik zaman vardır:

Hikâye birleşik zamanı                       “-Dİ” ekiyle yapılır                   <idi
Rivayet birleşik zamanı                      “-mİş” ekiyle yapılır                < imiş
Şart birleşik zamanı                           “-sE” ekiyle yapılır                   < ise

Aslında bu ekler ek-fiilin üç zamana göre çekimlenmesinden başka bir şey değildir.

“idi, imiş, ise”, basit zamanlı çekimleri yaparken kullandığımız bilinen ve öğrenilen geçmiş zamanla şarta ait eklerin “imek” fiiline eklenmesiyle oluşmuştur. Daha sonra “i” düşer.

Bu birleşik zamanları oluşturan eklerin hangi asıl (basit) zamanlı çekimlere gelebileceği aşağıda gösterilmiştir:

1. Hikâye birleşik zamanı

Emir çekimi hariç bütün basit zamanlı çekimlerin hikâye birleşik zamanlı çekimleri vardır. gel-di-y-di-m; gel-miş-ti-m; gel-i-yor-du-m; gel-i-r-di-m; gel-ecek-ti-m;
gel-se-y-di-m; gel-e-y-di-m; gel-meli-y-di-m; ———

Bu birleşik çekim, basit zamanla belirtilen işin bilinen geçmiş zamana ait olduğunu gösterir.

Tek kip ekiyle çekimlenmiş fiillerin sonuna “idi” ek-fiili getirilerek yapılır. “idi” ek-fiili de genellikle bitişik yazıldığı için “i” düşer ve “-dİ” hâlini alır.

2. Rivayet birleşik zamanı

Emir ve bilinen geçmiş zaman çekimleri hariç diğer basit zamanlı çekimlerin rivayet birleşik zamanlı çekimleri vardır.

—-; gel-miş-miş-sin; gel-i-yor-muş-sun; gel-i-r-miş-sin; gel-ecek-miş-sin;
gel-se-y-miş-sin; gel-e-y-miş-sin; gel-meli-y-miş-sin;——-

Bu birleşik çekim, basit zamanla belirtilen işin öğrenilen geçmiş zamana ait olduğunu gösterir. Bu fiillerde kesinlik yoktur.

Tek kip ekiyle çekimlenmiş fiillerin sonuna “imiş” ek-fiili getirilerek yapılır. “imiş” ek-fiili de genellikle bitişik yazıldığı için “i” düşer ve “-mİş” hâlini alır.

3. Şart birleşik zamanı

Emir, dilek-şart ve istek çekimleri hariç diğer basit zamanlı çekimlerin şart birleşik zamanlı çekimleri vardır.

gel-di-y-se; gel-miş-se; gel-i-yor-sa; gel-i-r-se; gel-ecek-se;
—– ; —- ; gel-meli-y-se; ——

Bu birleşik çekim, basit zamanla belirtilen işin bilinen şarta bağlı olduğunu gösterir. Fiili bir başka fiilin koşulu yapar.

Tek kip ekiyle çekimlenmiş fiillerin sonuna “ise” ek-fiili getirilerek yapılır. “ise” ek-fiili de genellikle bitişik yazıldığı için “i” düşer ve “-sE” hâlini alır.

 Not :Fiil Çekim Tablosuna Bakınız: İndirmek İçin Tablo Üzerne tıklayınız.

II. YAPIM EKLERİ

Yapım ekleri, mevcut kelimelerden (isim ve fiil köklerinden) farklı ve yeni anlamlı kelimeler türetmeye yarayan eklerdir.

Nesneleri karşılayan isimlerle hareketleri karşılayan fillerin kökleri farklıdır:

  • Gel-(-mek,-dim, -miş…)
  • Baba(-m, -lar, -dan)

Birbirine yakın olan nesne ve hareketlere ait kelimeler aynı kökten türeyen kelimelerdir. Bu bakımdan türemiş kelimelerin kökleriyle mutlaka bir anlam ilişkileri olmalıdır:

  • baş, baş-la-, baş-ar-, baş-ar-ı
  • sev-, sev-il-, sev-dir, sev-in, sev-inç, sev-gi
  • göz, göz-lük, göz-cü, göz-cü-lük, göz-lük-çü-lük…

Yapım ekleri isim ve fiil köklerine gelerek yeni isimler ve filler türetirler. bu ekler kökten hemen sonra gelirler. Çekim ekleri yapım eklerinden sonra gelir:

  • bil-gi-ler, bil-dir-di;
  • göz-le-meliyim, göz-lük-ten…
  • Bu türemiş kelimelerden de tekrar yeni kelimeler türetilebilir:
  • bil-gi-li,bil-dir-i
  • göz-lük-çü, göz-lük-çü-lük…

Bu bakımdan yapım eklerini iki başlık altında inceleyebiliriz:

İsim yapan yapım ekleri: İsimden isim yapan ekler ve Fiilden isim yapan ekler

Fiil yapan yapım ekleri: İsimden fiil yapan ekler ve Fiilden fiil yapan ekler

1. İsim Yapan Yapım Ekleri

İsim veya fiil kök ve gövdelerinden yeni isimler türeten eklerdir. Türkçemizde sıkça kullanılan yapım ekleri şunlardır:

a. İSİMDEN İSİM YAPAN EKLER

-lİk

Yer isimleri yapar: kömürlük, kitaplık, tuzluk, odunluk, ağaçlık, zeytinlik, çöplük…

Alet ve araç isimleri yapar: başlık, kulaklık, gecelik, gözlük, önlük…

Topluluk isimleri yapar: gençlik, insanlık, Türklük…

Soyut isimler yapar: gençlik, insanlık, Türklük, çocukluk, hanımlık, kardeşlik, Müslümanlık, kulluk, erkeklik, bilgelik…

Sınırlama, ayırma, ölçü tahsis anlamı taşıyan isimler yapar: bayramlık, kışlık, akşamlık, gömleklik, hediyelik, ömürlük, haftalık, aylık…

Sıfatlara gelerek durum bildiren isimler yapar: iyilik, güzellik, küçüklük…

Meslek isimleri yapar: öğretmenlik, doktorluk, veterinerlik, eczacılık, arıcılık, demircilik, kılavuzluk, rehberlik…

Bu ekle türetilen ekler sıfat olarak da kullanılabilirler. İsimle sıfat arasında tür farkı olduğu için bu yönde soru sorulabilir:

  • kışlıklar, kışlık odun;
  • günlüğüm, günlük masraf;
  • elbiselikler, elbiselik kumaş;
  • turşuluklar, turşuluk biber;
  • kiralıktan, kiralık daireden,
  • satılıklar, satılık arsalar…

-cE Yapım Eki:

Dil isimleri yapar: Türkçe, Almanca, Arapça, Farsça..

Yer isimleri yapar: Çatalca, Yenice, Çamlıca, Taşlıca, Ilıca…

Hayvan ve bitki isimleri yapar: delice, karaca, kokarca, yumuşakça…

-cİ Yapım Eki:

İsim, sıfat, zarf türetir:sanatçı, kiracı, inşaatçı, yolcu, çaycı, şakacı, duacı, milliyetçi, Türkçü, halkçı, sözcü, tiyatrocu, kemancı…

gazeteci çocuk, şakacı insan…
akılcı (davranmak), Atatürkçü (geçinmek)

-lİ Yapım Eki:

Soyut ve somut isimler ve sıfat türetir. Özel isimlere getirildiğinde kesme işaretiyle ayrılmaz.

Kişinin nereli olduğunu bildirir:Ankaralı, Konyalı, köylü, kentli…

Bir şeyin içinde daha çok ne bulunduğunu bildirir:Tuzlu, şekerli, acılı, tozlu…

Soy, devlet bildirir: Osmanlı, Karahanlı, Selçuklu…

Durum (medenî hâl) bildirir:Sözlü, evli, nişanlı…

Renk bildirir; ikileme kurar: Mavili, yeşilli, kırmızılı, allı yeşilli, sarılı kırmızılı…

Kişinin sahip olduğu özelliği bildirir:  Bilgili, tecrübeli, akıllı, görgülü, saygılı, kültürlü, akıllı uslu…

Diğerleri:Gönüllüler, gönüllü (kişiler)…İrili ufaklı, kadınlı erkekli…

-sİz Yapım Eki:

-li ekinin olumsuzunu yapar. Ama -li ekini almış her kelimenin -siz ile olumsuzu yapılmaz:

  • akıllı X akılsız doğru
  • bilgili X bilgisiz doğru
  • nişanlı X nişansız yanlış
  • köylü X köysüz   yanlış
  • mavili X mavisiz   yanlış

İsim, sıfat ve zarf türetir: Korkusuz (çocuk), akılsız, susuz (topraklar), tatsız, güçsüzler, ölümsüz, eşsiz, yersiz yurtsuz (kaldım), kimsesiz, tarafsız (davranmalı)…

-ki Yapım Eki:

Zaman ve yer bildiren kelimelerden sıfat yapar. Bu sıfatlar isimleşebilir. -ki ve -kü şekillerinde kullanılır.

bugünkü (maç), akşamki (fırtına), geceki (soğuk), bugünkünü, yarınkinden…

Yer bildiren kelimelerde -de hâl ekiyle birlikte kullanılır:Aşağıdaki (sorular), aşağıdakiler, sınıftaki (öğrenciler), sınıftakiler, raftaki (eşyalar), yuvadaki (yavrular)…

-tİ Yapım Eki:

Yansımalardan isim türetir:çıtır-tı, cızır-tı, şakır-tı, şıkır-tı, homur-tu, gıcır-tı, patır-tı

 Diğer ekler:

-e: göze (kaynak)…
-Cİl: etçil, otçul, insancıl, evcil, bencil, ölümcül…
Daş: vatandaş, yurttaş, gönüldaş, anlamdaş, meslektaş…
gil: Aligil, Yaşargil, ancamgil…
leyin: geceleyin, akşamleyin, sabahleyin, gündüzleyin…
ncİ: birinci, üçüncü, sonuncu…
Er: üçer, beşer, yedişer, dörder, altışar…
Cİk: gelincik, kızılcık, elmacık, kulakçık, karıncık…

b. FİİLDEN İSİM YAPAN EKLER

Fiil kök ve gövdelerinden isim türetirler.

Mastar ekleri:-mEk

Bütün fiil kök ve gövdelerine getirilebilir. Fillerin isimlerini türetir. Bu yüzden bu eklere isim-fiil (mastar) eki; bu kelimelere de isim-fiil (mastar) denir.

gel-mek, oku-mak, ye-mek, iç-mek, çalış-mak…

Bu ek kalıplaşarak kalıcı nesne isimleri de türetebilir; bunlar isim-fiil değil, doğrudan isimdirler:

yemek, çakmak, ekmek, ilmek, kaymak

-mE Yapım Eki:

-mEk eki gibidir. Ama  -mEk kullanılan her yerde -mE kullanılamaz. Bu ek de bütün fiil kök ve gövdelerine gelerek; onlardan fiil ismi türetir (isim-fiil yapar):

başlama, okuma, yazma, nakletme, hasta olma, danışma, sevme, inanma…

Bu ek de -mEk gibi kalıcı nesne isimleri yapar:  Asma (yaprağı), bölme (işlemi), danışma (memuru), dondurma (külâhı), kavurma, işletme, bağlama (:saz)…

Bu ek niteleme sıfatı da türetir: Karma (liste), süzme (yoğurt), yazma (eser), saçma (bir fikir), yapma (çiçek), asma (köprü), asma (kat)…

-İş Yapım Eki:

Bu da mastar ekidir. Diğerleri gibi bütün fiil kök ve gövdelerine getirilebilir. Kalıcı nesne isimleri yapabilir:

  • Gülün açılış-ını seyret.
  • Kapının kapanış-ı çok ses çıkarıyor.
  • Adam oturuş-undan bellidir.
  • seziş, biliş, alış, veriş, anlayış…

Kalıcı nesne isimleri:

  • Bu görüşü benimsemedim.
  • Bir buluş yapmış ki sorma
  • Alış verişe çıkacağız.
  • Sende hiç anlayış yok mu?…
  • Çıkış ne taraftaydı?

Sıfat-fiil ekleri: Sıfat-fiil ekleri de mastar ekleri gibi fiilden isim ve sıfat yapan işlek eklerdir:

-En Yapım Eki:

Fiili yapanı, edeni bildirir. İsim ve sıfat yapar:

Gülen, bakan, gelen, giden, gezen, yazan, bozan, çalışan, kazanan…

-Esİ Yapım Eki:

Sıfat ve isim yapar:

Ölesi-m gelir,
Yok olası adam, kırılası eller
Öpülesi, geberesi, ölesi, bakılası…

-mEz Yapım Eki:

Olumsuzluk bildirir. -°r’nin olumsuzunu yapar, ama her zaman değil:

Çıkmaz sokak, olmaz iş, yaramaz çocuk, bilinmez yerler…
Yılmaz, korkmaz, çıkmaz…
Ne geçmez zamanmış!

-°r Yapım Eki:

İsim ve sıfat yapar:
Okur yazar, yazar kasa, bilir kişi, gelir gider, keser, güler yüz…

-dİk Yapım Eki:

İsim ve sıfat yapar: Tanıdıklar, tanıdık kişiler, olmadık iş, beklenmedik bir anda, sevin-diğ-imiz…

-EcEk Yapım Eki:

İsim ve sıfat yapar: alacak(lı), yakacak, yiyecek, giyecek, içecek(lerimiz), gelecek zaman, içecek su, akacak kan, gelecek(ten haber ver-), olacak iş mi?…

-mİş Yapım Eki:

İsim ve sıfat yapar:Geçmiş, çok bilmiş, okumuş çocuk, dolmuş, yemiş…

Diğer ekler:

-İm
Eklendiği fiille ilgili hâl, durum, iş ifade eder. O işle ilgili, o işten doğan varlık, eşya, yer isimleri yapar.

Alım, satım, atım, yatırım, seçim, ölüm, yıkım, verim, biçim, giyim, kuşam, takım, kavram, üretim, bölüm, çözüm, uyum, çekim, (bir) yudum (su) …

-Gİ
Fiilin bildirdiği hareketle ilgili çeşitli nesneleri karşılayan isimler yapar:

Sevgi, saygı, görgü, bilgi, duygu, örgü, sergi, vergi, övgü, algı, tutku, uyku, biçki, baskı, içki, atkı, keski…

-Gİn
Anlama büyüme ve aşırılık katar; yapanı, olanı bildirir; yapılan nesneyi veya işi karşılar. Sıfat, isim ve zarf türetir:

Dalgın, azgın, kızgın, kırgın, salgın, baygın, bilgin, ergin, bezgin, durgun, olgun, soygun, vurgun, baskın, seçkin, pişkin, yetişkin, tutkun, küskün…

Keskin sirke, olgun davrandı, soygun yapılmadı…


İsim ve sıfat türetir:

Yazı, sıkı, yapı, ölü, korku, batı, gezi, bölü, koşu, doğu, artı, tartı, sürü, örtü, çeki, duru, sayı…

Korkunun ecele faydası yok.
Doğuyu, batıyı karıştırdık.
Ölü balıklar suyun yüzündeydi.
Yurdun batı tarafı soğuyacak.

-İcİ
Çokluk, aşırılık, devamlılık bildirir; -En sıfat-fiil eki gibi failin niteliğini bildirir. Sıfat, isim ve zarf yapar:

Kalıcı, vurucu, bilici, alıcı, satıcı, dinleyici, görücü, bakıcı, yırtıcı, geçici, kurucu, yüzücü, gidici, öğren(i)ci, dilen(i)ci…

Eskiden iyi yüzücü imiş.
Okuyucu sayısı günden güne artıyor.
Bunlar üzücü hareketler.
Satıcı kadınlar dolaşıyorlar.
Pek yırtıcı görünüyor/davranıyor.

-k
Fiilde bildirilen harekete uğramış olan veya o hareketten ortaya çıkmış nesneleri karşılayan isimler yapar; bunlar sıfat ve zarf olarak da kullanılır:

Açık kapı, çürük diş, karışık işler,
hava soğuk,
açık konuşur,
bölük toplandı…

-kEn
İsim ve sıfat yapar:

Çalışkan, üretken, alıngan, atılgan…

: kızartı, karartı, bağırtı…

Ek: konak, durak, yatak, dönek, ürkek, korkak, bıçak…

ç: inanç, sevinç, usanç…

ntI: alıntı, akıntı, söylenti, toplantı, yaşantı, sarsıntı

e: dize, süre

2. Fiil Yapan Yapım Ekleri

Bu ekler isim ve fiil kök ve gövdelerinden fiil gövdeleri türetirler:

göz>göz-le(mek)
bilgi->bilgi-len(mek)-dir(mek)
sev->sev-dir(mek)
bildir->bildir-il(mek)

Fiil yapan ekler, isime veya fiile getirilişine göre ikiyte ayrılır: İsimden fil yapan ekler, Fiilden isin yapan ekler

a. İSİMDEN FİİL YAPAN EKLER

Bu ekler isim kök ve gövdelerinden fiil gövdeleri türetirler:

isim-len-dir-
ad-lan-dır
iki-le-
durgun-laş-

En çok kullanılan isimden fiil yapan ekler şunlardır:

-lE Yapım Eki:

Çok kullanışlı bir ektir. Birçok isimden fiil yapabilir:

Baş-la-, suç-la, su-la, taş-la-, av-la-, kış-la-, çın-la-, in-le-, ter-le-, gece-le-, hafif-le-, karış-la-, kurşun-la-, perçin-le-, yuvar-la-…

-El Yapım Eki:

Genellikle sıfatlardan fiil yapar:Çoğ-al-, dar-al-, az-al-, boş-al-, düz-el-, dik-el-…

-l Yapım Eki:

Bazı sıfatlardan oluş filleri yapar:Kısa-l-, doğru-l-, sivri-l-, duru-l-, ince-l-…

-E Yapım Eki:

Fazla işlek değildir:Yaş-a-, kan-a-, boş-a-, tün-e-, oy(u)n-a-…

-°r Yapım Eki:

Daha çok renk isimlerinden sonra gelir:Kara-r-, yaş-ar-, boz-ar-, ağ(k)-ar-, sar(ı)-ar-, mor-ar-…

-dE Yapım Eki:

Yansımalara getirilir:Çıtır-da-, şırıl-da-, horul-da-, fısıl-da-, gürül-de-…

-msE Yapım Eki:

Fazla işlek değildir:Az-ı-msa-, küçü-mse-, ben-i-mse-, öz-ü-mse-, kötü-mse-…

-sE Yapım Eki:

Fazla işlek değildir:su-sa-, garip-se-, önem-se-, mühim-se-…

-lEş Yapım Eki:

Bazı isimlere getirilir:Sert-leş-, taş-laş-, kötü-leş-, iyi-leş-, katı-laş-, sağlam-laş-…

-lEn Yapım Eki:

Bir şeye sonradan sahip olma anlamı katar:Ev-len-, can-lan-, hoş-lan-, us-lan-, iç-len-, dert-len-…

b. FİİLDEN FİİL YAPAN EKLER

Fiil kök ve gövdelerine getirilerek fiil gövdesi türeten eklerdir:

-t Yapım Eki:

Çatı ekidir; geçişsiz fiilleri geçişli (oldurgan) yapar; geçişli fiillerin de geçişliliğini artırır (ettirgen yapar). Genellikle ünlüyle biten fiillere gelir:

Yürü-t-, acı-t-, ak-ı-t-, oku-t-, anla-t-, ağla-t-, ara-t-, kızar-t-…

-°r Yapım Eki:

Çatı ekidir. “-t” ile aynı görevdedir; oldurganlık ve ettirgenlik görevi vardır. genellikle ünsüzle biten fiillere gelir:

Çık-a-r-, kop-a-r-, kaç-ı-r-, uç-u-r-, bat-ı-r-, düş-ü-r-, iç-i-r-…

-Dİr Yapım Eki:

Çatı ekidir; geçişsiz fiilleri geçişli (oldurgan) yapar; geçişli fiillerin de geçişlilik derecesini artırır (ettirgen yapar):

Yaz-dır-, sor-dur-, aç-tır-, çiz-dir-, sök-tür-, as-tır-, koş-tur-…

-l Yapım Eki:

Çatı ekidir; edilgen ve dönüşlü fiil yapar:At-ı-l-, soy-u-l-, yaz-ı-l, çiz-i-l-, ay(ı)r-ı-l-, gid-i-l-…

-n Yapım Eki:

Çatı ekidir; edilgen ve dönüşlü fiiller yapar:

Başla-n-, tara-n-, yıka-n-, bil-i-n-, sil-i-n-, sür-ü-n-, taşı-n-, al-ı-n-…

-ş Yapım Eki:

Çatı ekidir; işteş fiil yapar:Döv-ü-ş-, at-ı-ş-, tart-ı-ş-, gör-ü-ş-, uç-u-ş-, bekle-ş-, it-i-ş-, selâmla-ş-…

-ElE Yapım Eki:

Devamlılık, anlatılan işin art arda yapıldığını bildirir:Kov-ala-, it-ele-, silk-ele-, dur-ala-, tep-ele-…

ALintidir…

Yorum bırakın